Çözüm Süreci

[Yowzah Anakata]

Gelin enine boyuna tartışalım bu konuyu.
Özetlemek gerekirse, bana sorarsanız çözüm süreci tarihi bir rezilliktir! AKP hükümetinin rezilliği.

[yazyagmuru]

arz-ı mevut.kutsal topraklar ya da vaadedilmiş topraklar.israil'in ve siyonizmin vazgeçmeyeceği topraklar.savaş bunun için,barış da tabii.
dedelerimiz kumlu toprakların değerini bilememiş,size söyleyeyim eğer uğruna ölünecekse bizim oralar ölmek için harika yerler.günaeydoğu asla şu ya bu şekilde elden çıkmamalı.eşit yurttaşlık temelinde bir çözüm benimsenmeli,kabul edilmezse artık analar ağlamasın denilemez.

[MDNCYRK]

daha hiç bısey bılmıyoruz zor bır donemdeyız bakalım gorecez ,ben notr durumdayım su an hıc bısey acıklanmadı pazarlıklar gun yuzune bır cıksın o zaman daha net gorecegız ama ısler eskısı gıbı de gıtmıyor sadece askerle bıtırılmeye calısılmıyor olaylara bakıs acısı daha farklı umarım guzel seyler olur.

[Yowzah Anakata]

Benim kafamı karıştıran 30 senedir silah bırakmadan direnen bi örgüt bi anda ne olduda çekilmeye başladı.
Ne vaad edildi?
Bi vaad olmalı diye düşünüyorum ortada bişey yokken gerçekten bişey yok pazarlık neyin pazarlığı?

Nihal Atsız 'ın küçük bi yazısını paylaşayım. (Kafatasçı olarak yargılanmak istemiyorum.)
"Evet... Kürt kalmakta direnir, dört beş bin kelimelik o iptidaî dilleriyle konuşmak, yayın yapmak, devlet kurmak istiyorlarsa gidebilirler. Biz bu toprakları oluk gibi kan dökerek; Gürcülerin, Ermenilerin, Rumların kökünü kazıyarak aldık, yine oluk gibi kan dökerek Haçlıların savaşçı şövalyelerine karşı savunduk. Kürtler 1839 yılına kadar askerlik bile yapmadılar. Viyana’dan Yemen’e kadar her yerde Türk ırkının kanı sebil gibi akarken onlar yaşadıkları dağlarda ve köylerde keçilerini güttüler ve fırsat buldukça hırsızlık ve yağmacılık ederek yaşadılar. İran’la yaptığımız savaşlara yardımcı diye geldikleri zaman da daima fırsat kolladılar ve Türk ordusunun yenildiği çarpışmalarda bu sefer İran’la birleşip onu vurmaktan geri kalmadılar. Birinci Cihan Savaşı’nda bize topyekûn ihanet eden Ermeniler, yerleşik Türk halkını vahşi bir kırgınla bitirmeseydi ve dağlarda, sarp köylerde yaşayan Kürtler bu kırgından kurtulmuş olmasaydı bugün çoğunlukta oldukları illerde de azınlık olarak kalmakta devam edeceklerdi. Fakat yüzde yüz çoğunlukta olsalar bile Türkiye’nin herhangi bir bölgesinde devlet kurmak hayalleri, hayal olarak kalacaktır. Yunanlıların Bizans, Ermenilerin Büyük Ermenistan kurmak hayalleri gibi… Onun için Türk milletinin başını belaya sokmadan, kendileri de yok olmadan çekip gitsinler. Nereye mi? gözleri nereyi görür, gönülleri nereyi çekerse oraya gitsinler. İran’a, Pakistan’a, Hindistan’a, Barzani’ye gitsinler. Birleşmiş Milletlere başvurup Afrika’da yurtluk istesinler. Türk ırkının aşırı sabırlı olduğunu, fakat ayranı kabardığı zaman Kağan Arslan gibi önüne durulmadığını, ırkdaşları Ermenilere sorarak öğrensinler de akılları başlarına gelsin."

[Anders Svetlenikov]

Çekilme falan yok, çekildiklerini nerden çıkardınız?

Kolluk kuvveti kurmuşlar, kimlik kontrolü yapıyorlar.. Bu mudur çekilmek?

Ne olursa olsun bir devlet eğer terör örgütüyle görüşüyorsa o devletin devletliğinden söz edilemez..

Sadece askeri operasyonlarla çözülecek şey değil ancak bunun konuşulma yeri meclis de değildir..

[yazyagmuru]

ırkçı zihniyet bizi buralara getirdi ya zaten.şarkılarını bile yasakladılar.şimdi ne duruma geldi vatanımız.
adamı okuyunca benim de ermenistan'ı kurasım geldi:))

[Yowzah Anakata]

ırkçı zihniyet bizi buralara getirdi ya zaten.şarkılarını bile yasakladılar.şimdi ne duruma geldi vatanımız.
adamı okuyunca benim de ermenistan'ı kurasım geldi:))

Beni yanlış anladıysanız düzelteyim, ben ırkçılık yapmıyorum ancak böyle bi devlet kurma girişimine verilecek en iyi cevap. Yazıdan almanız gereken kısım bu.

PKK çekilmiyor, 'resmen' yerleşiyor

PKK terörü sanki bitmiş gibi anayasal ve güvenlikle ilgili düzenlemeler yapılırken, terörün siyasi uzantılarına ve teröristbaşına yeni yeni tavizlere hazırlanılırken, gelen haberler PKK’nın hiç geri adım atmadığını gösteriyor. Yapılan, bir takım sanal çekilme tiyatrolarıyla PKK’yı bugüne kadar üzerimize salan Batılı güçlerin ülkemiz üzerindeki bölme amaçlarına kapı aralamak.
Ve Batı bunu PKK’yı bitirerek, geri çektirerek değil, bölgemizde ve ülkemizde konumunu daha da güçlendirerek yapıyor.
İki misalle bu durumu açmaya çalışalım.
Sınırlarımıza yakın noktalara yerleşen PKK, sınırlarımızdan yapılan her giriş çıkıştan haraç kesiyor. Bunun raporunu Polis Akademisi’ne bağlı Uluslararası Terörizm ve Sınıraşan Suçlar Araştırma Merkezi hazırladı.
‘Kaçakçılık ve Terör Sarmalı’ raporunda ifade edilen bilgilere göre, teröristler, Türkiye sınırına yakın bölgelerde oluşturduğu sözde gümrük kapılarında kaçakçılar dışında yasal yük taşıyan araçlardan bile vergi adı altında haraç aldığı belirtiliyor. Örgüt sadece bir gümrükten yıllık 3 milyon Euro kazanıyor ve birçok gümrük kapısı var.
Alternatif gümrük kapıları ve yasal araçlardan
bile vergi(!)…
PKK sınırlarımızda devlet gibi davranıp gümrük vergisi(!) topluyor.
Gelelim ikinci misalimize…
Bölücü terör örgütü PKK Türkiye’de asayiş timleri de kurmaya başladı.
Şırnak’ın Cizre İlçesi’nde sözde polis okulu açıp diploma dağıtan terör örgütü benzer bir adımı Diyarbakır’da da attı.
Diyarbakır’ın Merkez Sur İlçesi Fiskaya semtinde maskeli grup ‘Asayiş Birimi’ kuruluşunu ilan ettiğini açıkladıktan sonra, bölgeye gelen polislerle
çatıştı.
Yani PKK, aynen bir devlet oluşumu gibi kendi güvenlik güçlerini de oluşturuyor.
Şimdi bu misallerden yola çıkarak söyler misiniz PKK nereye çekiliyor?
PKK çekilmiyor, “resmen” yerleşiyor,
devletleşiyor.
Aynen Prof. Dr. Haydar Baş’ın uyardığı gibi…
Sayın Baş, Apo’nun mektubunun okunduğu gün, PKK’nın çekilmeyeceğini, Kuzey Irak’taki peşmerge ordusu gibi güneydoğuda bir oluşum gerçekleştirileceğini, çekilenin TSK olacağını vurgulamıştı.
PKK’nın bu adımlarını garipsemiyoruz, çünkü kendisine verilen misyon neyse onu gerçekleştiriyor. Burada asıl garip olan iktidarıyla muhalefetiyle siyasilerimizin bu gerçeklerin üzerini örtme telaşı ve milleti yanıltarak PKK’nın ve yandaşlarının lehine önemli taviz adımları atmaları…
Diyeceksiniz ki, siyasilerimizin de misyonu bu…
Garipsediğim nokta burası değil, süreç ülkenin bölünmesine doğru gidiyor. Topraklarımızda resmen bir oluşum oluşturuluyor, devlet içinde bir
devlet…
Bu sadece Türkiye’ye, Türk milletine zarar vermeyecek, bu bölünmeye kapı aralayan siyasilerimize de darbe vuracak, zarar verecek.
Hadi milleti düşünmüyorlar da, kendilerini de mi düşünmüyorlar? (Tam tersini sormam gerekiyordu ama siyasilerimiz için bu şekilde uygun)
Halbuki yaptıkları şer şeyi kendi koltuklarını, geleceklerini garanti altına almak için yapıyorlar. Fakat attıkları her taviz adımı koltuklarını altlarından çekiyor, geleceklerini daha fazla karartıyor.
Prof. Dr. Haydar Baş’ın sürekli uyardığı gibi, Şerif Hüseyin’in, Saddam’ın, Hüsnü Mübarek’in, Kaddafi’nin ve son olarak da Mursi’nin kaderine doğru kendi elleriyle, hızla ilerliyorlar.

"PKK ÇEKİLMİYOR KIŞ ÜSTLENMESİNE BAŞLADI BİLE"

Çözüm Süreci kapsamında çekileceğini beyan eden PKK'nın çekilmediği, hatta şimdiden kış üstlenmesine başladığı bilgileri geliyor.

BDP, çekilme tamamlandı, ikinci aşamaya geçilsin diyorken, hükümet çekilmenin tamamlanmadığını söylüyor. Başbakan Erdoğan da geçtiğimiz günlerde çekilmenin sadece yüzde 15'inin gerçekleştiğini açıklamıştı.

Vatan Yazarı Murat Çelik de bugünkü yazısında PKK'nın çekilmesini analiz etti. PKK'nın çekilmediğini hatta şimdiden kış üstlenmesi hazırlıklarına başladığı bilgisini veren Çelik, sınır dışına çıkanların ise yaşlı ve hastalar olduğunu, PKK'nın yeni katılımlarla daha da güçlendiğini kaydetti.

İşte Vatan Yazarı Murat Çelik'in PKK'nin çekilme süreciyle ilgili analizi;

PKK Çekiliyor mu, Güçleniyor mu?

Başlıktaki soruyu sormak şart oldu çünkü; Son dönemde Ankara’ya gelen haberler, PKK’nın özellikle bazı bölgelerde değil çekilmek, ‘kış hazırlığı’ yapmaya başladığı yönünde.

“PKK gerçekten çekiliyor mu?” diye sormak şart oldu çünkü;

Son dönemde Ankara’ya, örgütün dağlardan indirip sınır dışına gönderdiklerinin, sadece yaşlanmış, yıpranmış, hasta vb mensupları olduğu bilgileri geliyor.

PKK’nın gerçekten silah bırakma ile sonuçlanacak ‘samimi’ bir süreçte olup olmadığını sor(gula)mak şart oldu çünkü;

PKK'YA KATILIMDA CİDDİ ARTIŞLAR OLDU

Bölgeden gelen istihbari duyumlar, çekilme süreci ile birlikte son dönemde örgüte katılımlarda ciddi bir artış yaşandığına işaret ediyor.

KIŞ ÜSTLENMESİ HAZIRLIĞINA BAŞLADI BİLE

Örgütün bir yandan ‘çekiliyor’ görüntüsü verirken, diğer taraftan kritik bölgelerde kurulu düzenini koruduğu ve her yıl bu dönemlerde olduğu gibi, ‘kış hazırlığı’na başladığı yönünde yerel istihbarat bilgileri var.

Bu hazırlığın yoğun şekilde yapıldığı bölgeler şöyle: Şırnak kırsalında, özellikle de Gabar, Cudi ve Kato dağları ile örgütün yıllardır yoğun şekilde üslendiği Besta Dereler bölgesi. Hakkari kırsalında, özellikle de sınıra yakın, Çukurca ve Şemdinli kırsalı.

PKK, başta bu bölgeler olmak üzere yıllardır varlığını sürdürdüğü birçok kesimde kış aylarına yönelik lojistik hazırlık çalışmalarını sürdürüyor.

Bu faaliyet, örgütün en azından bu kışı da dağlarda, bilinen bölgelerde geçirmeye hazırlandığı anlamına geliyor.

DAĞDAN İNENLER KİMLER?

Ellerinde silahları, sırtlarında çantalarıyla dağlardan inen ve sınır dışına çıkan PKK’lılara gelince...

Birincisi, ‘çekilen’ örgüt üyesi sayısı öngörülen ya da beklenenin çok altında. (Bu noktada, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın önceki hafta, Âkil İnsanlar Heyeti ile yaptığı toplantıda, “Henüz yüzde 15’i gitti” dediğini hatırlatmakta fayda var.)

İkincisi ve belki daha önemlisi ise istihbarat birimlerinin elindeki bilgilere göre mevzilerinden çıkıp gidenlerin çok büyük bölümü, yaşlı, yıpranmış ya da hasta olan militanlar.

Bir başka deyişle, zaten artık işe yaramayan, örgüte adeta yüke dönüşmüş olanlar.

Yani PKK bu vesile ile vakti gelen mensuplarını bir anlamda emekliye sevk ediyor.

PKK'YA KATILIM NEDEN ARTIYOR?

Örgüt yaşlı ve hasta üyelerinin yarattığı yükten kurtulurken, bir yandan da yeni katılımlar la insan gücünü takviye ediyor.

Yani PKK aslında gençleşiyor, tazeleniyor. Bölgede, ‘çekilme süreci tamamlandığında, devletin dağdan inenlere iş imkânı yaratmak gibi birçok avantaj sağlayacağı’ görüşü hakim. Bu beklentinin, son dönemde PKK’ya katılımları artırdığı bilgisi de istihbarat raporlarında yer alıyor.

Birçok gencin, “Örgüte katılalım, birkaç ay sonra dağdan iner ve bu işten kazançlı çıkarız” şeklinde özetlenebilecek bir düşünceyle hareket ettiğinden söz etmek mümkün.

Bölge halkında var olan bu düşünceyi örgütün de bir propaganda malzemesi olarak kullanmasıyla birlikte, dağa çıkanların sayısında son haftalarda kayda değer bir artış gözlendiği belirtiliyor.

Şimdi...

Kamuoyu önünde “Barış istiyorum” diyen, “Çekiliyorum” diyen bir örgüt, geri planda yukarıda aktardığım hazırlık ve çalışmalar ı yürütüyorsa... Aynı örgüt (ve siyasi uzantısı olarak işlev gören BDP) “Biz üzerimize düşeni yaptık, birinci aşama bitti. Şimdi ikinci aşamaya geçilmeli ve hükümet (devlet) üzerine düşeni yapmalı” dediğinde, buna kimin ve nasıl inanmasını bekliyor olabilir acaba?

[Yowzah Anakata]

kardeşim bu barışa bu kadar karşıysanız gidin gönüllü olarak o dağlarda savaşın. savaşı oturduğunuz yerden yorumlamanız insanları incitiyor. o bölgede yaşanların ne çektiklerini kimse bilmez. askerin neler çektiğini kimse bilmez o dağlarda. asker olsun gerillalar olsun kimse ölmesin istiyoruz. çok mu şey istiyoruz. bu sürece karşı çıkanlar savaş dışında çözüm bulunda sunun arkadaşlar.

Bizde demiyoruz keselim, biçelim, öldürelim.
Çözüm dediğiniz şey bölünmekse ben ölmeye, öldürmeye razıyım.

[MEK95]

Çözüm Süreci, Tayyip Erdoğan'ın başkanlık yolunda kürtlerin oylarını alma amacıyla başlattığı samimiyetsiz ve elde patlayacak bir süreç. Düne kadar PKK Kürtlerin temsilcisi değildir, PKKyla niye konuşalım diyenler; bu gün PKK yöneticilerinin açık tehtit ve postalarına cevapsız kalıyorlar. Eğer güvenilir haber kaynaklarını takip ediyorsanız PKK liderlerinin süreçteki amaçlarını da farkedersiniz. En azından yerel özerklik ve Öcalan'a özgürlük istiyorlar ki bence vaatler de bundan çok farklı değil.

Dün bir Alman dergisinin kapağında kürdistan haritası olması ve "Bu ülke artık önlenebilir mi?" alt başlığı durumun hangi seviyeye geldiğini gösteriyor. Tayyip Erdoğan'ın buna izin vereceğini sanmam ama izin isteyen var mı ki? İki taraf da birbirini sömürmek istiyor, bakalım kim kazanacak

[Yowzah Anakata]

kardeşim ölmekten, öldürmekten nasıl bu kadar rahat bahsedebiliyorsun. şaşkınlık içindeyim. ya hiç kimseyi öldürmedin ya da yanında ölen birisini ölürken görmedin. güzel kardeşlerim nasıl bir ruh halidir bu. sen kendi düşüncen için öldürmekten bahsediyorsun. haklısın ya da haksızsın demiyorum. gerçekten bu düşüncen için adam öldürçeksen git doğuya çık dağa bulursun mutlaka, gir çatışmaya !

Ne yapalım verelim doğuyu o zaman?