Yeni siyasi parti vs. hareketler her daim solun ihtiyacı gibi görünse de, özellikle ülkemizde, durumun gerçeklik nezdinin bu şekilde cereyan etmediği aşikârdır.
Şöyle ki, solun ana üssü konumundaki CHP, kendine alternatif mahiyette kurulan SHP ve DSP gibi partileri dahi bünyesinde eritmiş ve yoluna devam etmiştir.
CHP'nin sol olup olmaması değil konumuz, yalnızca bu gerçekliği gözardı etmeyerek tüm sol fraksiyonların CHP altında buluşabilmesinin mümkünatına dem vurmaktır.
Gezi Parkı direnişi bu durumun gerçekleşmesinin hiç de uzak ihtimal olmadığını gösterdi.
Esas belirtmek istediğim noktaya geleyim, ilk satırlarda değindiğim üzere yeni parti ihtiyacına sahip olan algı aslında sağ algıdır.
MNP, MSP, RP, FP, SP, CKMP, MHP, BBP, DP, AP, DP (Demokratik Parti), DYP, ANAP, AKP, HAS Parti... Hepsi birbirinin "bağrından kopmuş" partiler ve her birisi de siyasi yaşantımıza damga vurdular.
Hepsinin ortak noktası ise lider odaklı olmalarıydı.
Bunların içinde Siyasal İslam çizgisi ile milliyetçiliğin merkezi MHP'yi de hafiften kayıracak olursak dediğimizin doğruluğunu teyit etmiş oluruz.
İşte BBP, sivil toplumcu yapı iddiası ile yola çıkan bu parti Muhsin Yazıcıoğlu'nun ölümünden sonra AKP'nin güdümüne girmiştir.
AKP'de Tayyip Erdoğan sonrası tarihin karanlık sayfalarındaki yerini alacak ve yerine hemen yenisi gelecek.
AKP'liler bir İdeoloji partisi olmadıklarını bildikleri için Tayyip Erdoğan'a "büyük usta" sıfatları ekliyorlar ve onu bulunmaz hint kumaşı olarak topluma sunuyorlar.
Numan Kurtulmuş ve Süleyman Soylu'nun AKP'ye katılımları da aslında dediklerimizi örneklendiriyor; AKP sağın her temasını kendi bünyesinde eriterek Tayyip Erdoğan sonrası yalpalamayı en asgari seviyeye indirmeye çalışıyor.
Yani, Özal sonrası ANAP'ın ve Demirel sonrası DYP'nin hazin sonlarından iyi ders çıkarmışa benziyorlar.
Tayyip Erdoğan cumhurbaşkanı olursa "horoz ölür, gözü çöplükte kalır." durumu gerçekleşmesin istiyorlar.
Bu sebeple "partili cumhurbaşkanı" üzerine oynuyorlar, başkanlık sistemine alternatif olarak...
Tüm bu sayıp döktüklerimizin kısa özeti, yeni bir partiye ancak sağ cenahın ihtiyacı olabileceğidir.
Solda kurulacak her yeni parti, mevcut olan oy potansiyelinden -CHP- koparabilecektir, sağdan oy alması mevcut siyasi konjonktürümüzün tezahürü olarak pek de mümkün gözükmüyor.